02:13
İnsan bazen susmalı;yürek titreten sevgilere,hayatın akışına yön veren eziyetlere. Susmalı ve çekilmeli insan, pes etmek ya da parkuru bitirmeden vazgeçmek gibi değil ama.
Bir kuşun yavrularını besleyip büyüttükten sonra onları gökyüzüne armağan etmesi gibi çekilmeli hayattan. Hastane bahçelerine inatla ve dik başlılıkla erik ağacı dikecek kadar ve meyvesini yiyemeden nefesini yitireceğini bilecek kadar susmalı insan. Okumayı yeni öğrenmiş bir ufaklığa vermeli kitabı ihtiras ve sabırla dinlenmeli ve sakin kalmalı bu hayata karşı.
Ezberinde olan o yola yeni yetme bir bücürle çıkıp, kayboldukları noktada köşedeki çıkışı söylemeyecek kadar sessiz ve derin yaşamalı bu hayatı. Kalabalık ve içi geçmiş bir pazardan alışveriş yapıp eve geldiğinde pazar arabasının dibinde kalmış ufak domates kadar akışına bırakmalı ve çürüyeceğini kabullenmeli. Misal veriyorum avazı çıktığı kadar bağırıp,sessizliğin dibinde kapı gıcırtısına uyanmalı. Mesela en sevdiği lacivert monttan vazgeçmeli artık sıcağın geldiğini idrak etmeli.
Saç diplerine kadar acı veren bir kaç hikayeyi unutmalı ve bunu bir aralık rüzgarıyla Dünyanın bir ucuna savurmalı. Taze kalmalı bazen, yeni pişmiş bir aş kadar dumanı üstünde, ermeye başlayan nar gibi bereketli ve nahoş durmalı. Bir kum torbası kadar ağır ve yaralanmış yüreğini tek yumrukta yeniden hayata getirmeli. Bir dere berraklığında ayaklarını sokmuş iken buz gibi suya. Bir saat sonra kireçli musluğa tamah edeceğini bilmeli.
Azar azar konuşmalı ve sanki tek seçeneği buymuş gibi ağaç dalındaki kuştan hayatı öğrenmeyi de bilmeli. Lapa lapa yağan karın kudretine kapılmayıp bir avcun içinde eridikten sonra bileklerine kadar işleyip,aktığı yeri temizlemeli. Sabahları sanki son günaydınmışcasına karşılayıp, güneşin değdiği zemine minnet eylemeli.
Hüküm verip büyük göründüğüne küçük ve çapsız olmalı insan.
Ne kadar ezik olunabiliyorsa o kadar ezik,ve ne kadar bilge olunabiliyorsa o kadar bilge ayrılmalı bu Dünyadan. “Yaşadığına ömür, yaşayamadığına zaman demeli.”
İnsan bazen bir çok şey yapmalı. Ya da vazgeçtim bu insanlar var ya bence artık bir şeyler yapmamalı.
sus sus nereye kadar o da yorucu...
YanıtlaSilSusmak bazen insan yaşam kalitesini artırdığı gibi ruhuda ciddi çöküntülere uğrattığı doğru.
SilBazen gerçekten susmak iyidir
YanıtlaSilKesinlikle.
SilYeri geldiğinde susmak, yeri geldiğinde konuşmak ve yeri geldiğinde çekip gitmek... Güzel yazı tebrikler :)
YanıtlaSilTeşekkür ediyorum. Susmak,gitmek ve işte böyle yazmak sonucu çıkıyor böyle şeyler.
Silİbrahim kardeşim önerince kalkıp geldim. Her zamanki gibi harikaydı. Yüreğine sağlık.
YanıtlaSilTeşekkür ederim.🌟🌟
SilAtasözleri ve deyişler boşa değil,
YanıtlaSil"söz gümüşse sükût altındır" diye..
👍👍
SilGüzel bir yazıydı. Susmalı ve bazen unutmalı insan ...
YanıtlaSilTeşekkür ederim🌸
SilBu insanlar bir şeyler yapmayı 'öğrenene' kadar, bence de bir şey yapmamalı..
YanıtlaSilKesinlikle, sonra onarılamaz yaralar oluşuyor.
Silinsan problem çıkaramıyoruz ki denklemden sarmış her yanını temizleyemiyorsun da
YanıtlaSilbayıldım tarzınıza çook hoşuma gitti keyifle okudum emeğinize sağlık sevgilerimle...
YanıtlaSilTeşekkür ederim,beğenmenize çok sevindim. Sevgilerimle.
Silgüzeldiii.
YanıtlaSilgaliba bazılarımız hep "zaman" diyor; yaşadığımızın farkına varamadığımız için. İlginç buldum, hoşuma gitti. :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim...
SilSeverek takip ettiğim bir kaç blogger'dan biri olmayı başardınız. Yazılarınızı tekrar tekrar okuduğum zamanlar oluyor, kaleminiz ve betimlemeleriniz gerçekten güçlü. Umarım bir gün sizi'de yazarlar arasında görürüz. Bende sizin kadar olmasam'da çabalıyorum... İyi bloglar.
YanıtlaSilÖncelikle çok teşekkür ederim. Yazdığım yazılarda duygularınızı biraz yaşatabilmişsem ne mutlu bana. Sizin yazılarınızdan da bir kaçını okudum ve çok beğendim zaman buldukça okuyacağım.
SilMerhabalar Derya tavsiyesi ile geldim.İyi ki gelmişim blogunu çok sevdim.Bloglarımdan takip ettim(tariflimutfak-sibelinyemekleri)Başarılar dilerim.
YanıtlaSilTeşekkür ederim.🌸🌸 Bende sizin bloğa bayıldım tam benlik😂 Fakat takip butonunu göremedim telefondan bakıyorum belki ondan olabilir..
SilMerhabalar! Aylak Editörümüz :) İbrahim Bey'in tavsiyesi ile geldim.
YanıtlaSilYazınızı okurken aklıma Feridun Düzağaç'ın;
"O masal günü gelinceye kadar; susuyorum, susuyorum
Susadıkça yüzün düşer aklıma"
dizeleri geldi. Bazen konuşmak da gerek :)
Güzel bir yazı idi. Elinize sağlık. Takipteyim...
Evet insan bazen susmalı kocaman kelimeleri olsa da..Bir insanı en çok sustuğu yerlerinden tanırsınız derler ya ne kadar doğrudur...
YanıtlaSilBir yere kadar susmak güzel bir yazı olmuş
YanıtlaSilSusmayı da konuşmayı da bilmek gerekiyor. Bazen çok konuşuyoruz toplum olarak bazen de konuşmamız gerekirken susuyoruz korkudan olsa gerek.
YanıtlaSileveet güzeel susmalıı bişi yapmamalı öyle durdurmalı dünyayıııı :)
YanıtlaSilEmeğinize sağlık.''Ağaç Ev Sohbetleri 7'' başlıklı yazımı okumak ve yorumlarınızla katkıda bulunmak üzere sizi blogumda görmekten mutluluk duyacağım Aybüke Hanım. Güzel yorumlarınızı beklerim. teşekkürler.
YanıtlaSil