Sırdan Kutu







Evrendeki her şey zıtlıklar üzerine kurulmuştur, kurulu düzen dediğimiz göz değmemiş bir kuruntudur. İzlenilen her fanilik insanı aldatıyor gibi görünse de ihanetin en hakikisi ruhun aslına doğmuştur.  Yeni doğmuş bir bebeğin aklı ile onu büyütecek olanın fikri tek bir yoldan elbet geçecektir bu yol ise; yaşamı anlamayanların kapıldığı nehirde bir kıyıdır. İnsanlığın yaptığı  her hata için göğe  bir çentik atıldığını var sayarsak; yıldızlar eksikliği kapatmak için konulmuş ışıktan ibarettir. Ve hataları yıldızlara benzettiğimizde; her omzun ışığı gökten gelir mühim olan aydınlatacağı yeri seçmektir. Bundandır ki, görülmeye aç, yok sayılmaya tok olan köşe başları adımsızlıktan dem vurur ve bundandır ki, yüzülmeye meraklı o nehrin çıkışı kurak bir yol olmuştur. Zıtlıkların oluşturduğu dengesiz yeryüzü görmek için yaşayanlar ve göstermek için yaşatanlar olarak ikiye ayrılmıştır. Yaşamı görerek tadanlar, ölümü toprakta arar iken, göstermek için yaşatanlar, içinde bir evren doğurmuştur. Koca bir galaksiye gebe kalmış ruhların evrene bağışladığı yavruları zaman olarak yüzümüze çarpmıştır. Akan zamanı, yan yana ve kendi etrafında dönen üç bilyeye benzetebiliriz. Göremediğimize gelecek, bildiğimize geçmiş ve yaşadığımıza günümüz derken, bilyeler sadece üzerinde olanı döndürmüştür.  



Arkasında taşlar ve gök var iken bilemedi sağlamlığın manasını,
Kırılmadan güçlü olsun istedi çatırdayan kayası,
Yürümeden görmek, dinlemeden işitmek ve yaşamadan bilmek
Yalnız insanlara mahsustur, beş yolunu faniliğe heba etmek.
Omzuna acı ve sarhoşluk binmiş, tesellisiz kelimeleri tükenmiş,
Daha yolun başında, sıc
aklığı ile güneşi eritmiş.
Gökte bir ip misali görülmüştü, ip incecik kuyruğu beyazdan griye
Yeryüzü ağlak ağıtlarını yakar iken, özgürlük derdi; işte o gerek bize
Bitap düşmüş bir gece alelade, tam uçacakken dolanmış bu düzen dizlerine
Koşaccaken  temkinlice, çözülüvermiş  elleri geçmişe
Bir eflatun ne kadar eflatun olabilirse o kadarmış o gece
Renk dediği kader olur iken, hapsolmuş bir kırmızının narenciyesine
Paslı bir zindan demiri, ulaşılamayan sevginin işlenmiş hali
Biz neyiz ki? sorusunun kinayeli dizilişi, akılda saklı bu satırların hikmeti.
İlhamım, sırdan bir kutu, sanki aklımda ruhumun doğurduğu
Göz değmemiş toprağın beslendiği, ufuktan izlediğim kimin silueti?
Görülmeyen her duygu ihtişamlı kutunun diyemedikleri,
Bilinmeyen her cümle, ihtişamlı kutunun bana öğrettikleri..

Yorumlar

  1. Böyle yazıları görünce gözümden kalpler fışkırıyor :)

    YanıtlaSil
  2. Güzel bir yazı olmuş, inancımızı hep diri tutmamız gerek :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, inanç ne şekilde olursa olsun ruhta bulunması gereken bir unsur.

      Sil
  3. Zıtlıklar değil midir ki dengeyi sağlayan. Görmek için yaşayanlar da olacak, göstermek için yaşatanlarda. Ki,hem görelim hem de gösterelim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel değinilmiş bir cümle. İyilik ve kötülüğün manasının birbirinden doğması misali bir örnek olmuş.. Gök ile yeri görüyoruz ki yürümenin değerini, yanlızca uçunca anlamıyoruz. Teşekkür ederim yorumunuz için. Zıtlıkların işimize yaraması dileğimle.

      Sil
  4. yıldızlar ışık ne güzel düşünce olmuş :)

    YanıtlaSil
  5. Bu yazıyı okuduktan sonra ben hiç kalem kıpırdatmayayım diyesim geldi😇😇👍👍👏👏👏🌷🌷🌷😊😊😊🤚

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İyi kötü bir yerden başlamak gerek, gerisi gelir zaten.. Teşekkür ederim. :)

      Sil
  6. Siyah olmasaydı,beyaz bize o kadar asil gelmezdi galiba.O yüzden zıtlıklar da şart...
    Teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok doğru, mühim olan bu düzensizliğin içindeki düzeni görebilmek sanırım, teşekkür ederim. :)

      Sil
  7. Zitliklarin birbirini tamamladigini düsünürüm hep ☺️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tamamlıyorlar ve tamamlamakla kalmayıp birbirlerinin parçası haline geliyorlar, farkettirmeden. Bizim algımız zıt olarak görüyor yalnızca.. Neticede bir şeyin tam tersi olabilmesi için önce saf halini bilmek gerekir, içinden gelip ters istikameti seçmek gibi.. Teşekkür ederim.

      Sil
  8. Gerçekten de kainattaki her şey zıddı ile var. Belki de böyle olmasında bir hikmet vardır. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısınız Fatih Bey teşekkür ederim.

      Sil
    2. Rica ederim, yazılarınızı her okuduğumda farklı bir anlam çıkarıyorum Aybüke Hanım. Gerçekten öyle derin ve yoğun duydular var ki, sizi tebrik ediyorum.Sevgilerle:))

      Sil
  9. zıtlıklar olmadan olmaz :)

    YanıtlaSil
  10. Dolu dolu bir yayın daha okudum şimdi, ellerinize sağlık :)

    YanıtlaSil
  11. Benim kalemimin tarzı biraz da kafiyeden geçiyor sanıyorum ki.. Yazdığım düz yazılarda bile istemeden uyum yakalıyorum, yorumunuza göre olumlu bir etkenmiş. :)Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder