Sayfasız Kitap




       İnsan hep kendinde olmayandan korkarmış işin özünde avcunda olmayan her nokta ile aynı tablodaymış. Bir tabloyu kusursuz kılan üzerine işlenmiş renklerden ziyade, tek bir düzenin aynası olmasıymış. İnsan tabloyu, tablo renkleri renkler ise düzeni sahiplenir kendinden olmayana muhtaçlık yaradılıştan gelir. Yanık tenli bir dilenci kırmızı ışıkta avuçlarını para için açarken muhtaç olduğu paradan ziyade yeşil ışığın yanmamasıdır,  yaşamak öyle bir iştir ki; sende var olmayanı dahi kendi arzusuna göre sana ulaştırır. Her insanın öncelikleri ve muhtaç olduğu şeyler farklıdır ortak nokta hayatın onu sana nasıl ulaştırdığıdır. Bir şeye gebe kalmak yalnız rahime mahsus değildir, vahşi doğa mevsimlere, keder gözyaşına, beden ruha gebedir evrenin tek ihtiyacı ise doğurmaktır. Birbirine sancı ile bağlanmış koca bir düzen ezmekteyiz tabanlarımızla, bundandır kim hızlı koştuysa doğurdu yaşamı dizlerinin arasına. Bir kordon bağlı başımızla dünyanın arasında,  kesemez hiç bir makas düşünmenin dışında. Yaşamak; ağlamadan doğmuş bebeklerin verdiği ufak bir direniş işin aslında. 


Bilinmeyene yazmak diye bir şarkı var dilimin ucunda, her satırım aslında okunmuş bundan yıllar önce ruhumun toprağına. Zamanı yakalamak diye bir fikir var zihnimin çıkmaz sapağında, düşdükçe kaçar yelkovanın tıkırtısıyla. Yazmak ve yazabilmek arasında bir fark var zannımca yazmak; alalade yaşamayı anlatır, yazabilmek ise hiç yaşanmamışı mısralarda uyandırır. Her melodi bir gün tınısını yitirebilir fakat bazı şarkılar  kulakların kaderidir. Kader sığınılacak bir mağara olsa  idi kötülerin memleketi bir avuç taştan ibaretti. Ağaçlar kendi gölgesinde duramaz, nehirler kendi yatağını suyla doyuramaz, gök içine yağamaz. Kader denilen şey gün olur ay olur da bir insanin sebebi olamaz. Her çamur bir zamanlar topraktı ve bulaştığı yere özünde bir hayat bıraktı. Her insan bir zamanlar  hayattı, doğduğu yere bir dünya yarattı. Kibri ile hareket edenler bir göğü bir yeri tanırken bu işi becerenler yaşamın tadına baktı. 


Ve benim;
Her mısram bir zamanlar saçlarımdan akardı,
Ellerimin gafleti onları doygun bir bilge yaptı
Her cümlem bir zamanlar kollarım kadardı,
Zihnimdeki harp beyaz bayrağı onlarla donattı
Her parçam bir zamanlar konuştuğum kadardı
Dilimden çıkanlar beni sayfasız bir kitap yaptı…

Yorumlar


  1. Dilinden çıkanlar beni de mest etti. 👏👏☺️🌷🤚

    YanıtlaSil
  2. çok güzel bir anlatım olmuş emeginize saglık

    YanıtlaSil
  3. kaleminize sağlık

    YanıtlaSil

Yorum Gönder