Koparken Zihninde Kıyamet



        Bir teselli duymak isteyebilir insan, dokunduğunda buruşuk ve yüce bir el omzuna, serilsin zalim omuzlar bir bir bu cihanın en kurak topraklarına. Verimsiz, çatlak ve tuzlu yeryüzü çatırdasın büyük bir hışımla kavanozdaki  su gibi çalkalansın bu dünya. İnanmak isteyebilir insan; kopacağında  kıyamet bu dünyada; etrafta kanlı etler ve çürümüş dirsekler, feryat figan çığırsın tüm kötülükler. Sanki yumruk kadar bir çamurun  içinden yıkanarak temizleniyor bu kirli düzen. Nasıl anlatsam bilemem,  yeryüzünde kıyamet kopacağında isteyebilir insan; hiç canı yanmamışlar düşsün fokurdayan bir kazana, pişene kadar çevrilsin bir o yana bir bu yana ama durmadan etleri tazelensin, acıyı hep ilk andaki gibi  yaşayabilmeleri adına. Kıyameti yere inecek bir  toz bulutu sanabilir insan, köklerinden savrulmuş ağaçların hacimlice çatıları yardığını, yeryüzünün insanı kucağından atmak için beşik gibi sallanacağını, tüm haksızlıkların bir günde tartılacağını...  Yineleyerek ve ısrarla söylüyorum,  zannedebilir insan; dünyanın bir dolunay gibi ortadan ikiye yarılacağını, elekten savrulan un misali  gökten tılsım yağacağını. Fakat sanılanın aksine;

Koparken zihninde kıyamet harbi şekilde yürür, koşar ve düşünürsün

İnsan olmanın verdiği his için tüm kas ve vücudunla dövüşürsün 

Ancak koparken zihninde kıyamet; çimler alabildiğine yeşil ve ıslaktır

Gökyüzü keskin, parlak ve kaygandır

Mayalı ekmekler tazecik ve iştah kabartan halleriyle  öylece durmaktadır 

En şişman gövdeli meşe ağaçları saçaklarıyla yeryüzünü doyurmaktadır 

Koparken zihninde kıyamet; topraklar hala toprak, çiçekler inat ve ihtirasla hala çiçek

Bilmezler ki beklenen kıyamet her birimizin zihninde filizlenecek 

Bu filizin aşı; zamandır, derinlik algısı dediğimiz şey yalnızca ufak bir masaldır

Ve kıyamet henüz ''an'' dahi olamamışlara hiç uğramayacak bir duadır

Her tohum farklı toprakta ve koşulda yetişir, ağacını kendi kimyasına göre geliştirir 

Her zihin farklı anda yetişir, bilinç kıyametin zihinde kopmasını sağlayan bir kesişimdir

Koparken zihninde kıyamet  etlerin kaplanmıştır tazecik ve beyaz derinle 

Damarlarında hala gezmektedir hırs, kaygı  ve fanilik en sığ şekilde  

İnsan hala insan, rahim hala bıkmadan doğurup acıyı yeryüzüne yayan

Yani anlayacağınız kopacakken bu dünyada kıyamet 

Dünya dertsiz ve umarsızca dönecek, amacı safi yaşamak olanlara  kalansa bir avuç gaflet

Ancak gözler ki, yaşayacak kıyameti çırılçıplak bir yankıyla aheste ve en az bir ışık yılı yakınında

Zihninin içinde bilmem kaç derece ısıyla kül olup uçacak  sonsuzluğa...




''Koparken zihninde kıyamet

Düşünceleri bölünmüş ve zihni yanmaktaydı

Vakur, ıslak ve kaygan bir zemin üzerinde 

Onun savaşı bu fani oluşumun içinde bambaşkaydı''











Yorumlar

  1. Merhabalar.
    Zihinlerimizde ne kıyametler koparıyoruz, sayısını ve şiddetini hatırlamak ne mümkün. Hayat bizi nereye sürüklüyorsa; zihinlerimizde huzuru ve mutluluğu kucaklayacağımıza, kıyametleri kopartıyor. Suç burada hayatın mı? Yaşamın mı? İnsanların mı? Yoksa Tanrının mı? Zihnimizde kıyametleri kim kopartıyorsa suç onundur. Önemli olan o suçluyu bulup, adalete teslim etmektir.

    Çok güzel bir paylaşımdı. Kaleminize, emeğinize ve yüreğinize sağlıklar dilerim.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder