Düştüm




Bir akşam saati düşmüşüm kendime
Ertelediğim gezilere, ait hissetmediğim değerlere
Yapraklar hareketsiz ama çilesiz
Bulutlar ne zaman baksam hareketsiz
Fakat bir gerçek vardır ki dünya dönüyor
Gözlerim görmese de buzullar eriyor
Hala duygulardan en zararlısı kin, kuvvetlisi aşk
İnkarım galip gelemiyor dünyaya  bu nasıl telaş?
Bir akşam saati düşmüşüm kendime
Bir şeylere odaklanmış apansız halime
Çatık kaşlarım ve sağ omzumdan düşmüş tişörtümle
Ben masada bir şeyler yazarken hayran kalıyorum içimde düştüğüm yerlere
Burada korku var, ama yalnız kendime
Eşsiz güzelliğim ve güçlü bileklerime
Çünkü bilirim ki insanın en büyük yenilgisi kendinedir
Kusursuz bir ruhun yansıması ışıldayan gözlerdir
Bundandır sevmediğim her şey buğulu bir karartı 
Hayatıma aldıklarım beyaz bir ışıltı..
İçimdeki bilge der ki; sade olanı sev, niyetinle parlat
Çünkü ihtişam en az senin kadar hoyrat...
Düştüm işte bir akşam saati içimin derinine
Toparlanmaya çalışmak mı? Haşa! Daha da düşeyim kendime
Çünkü; gök içimde, yer içimde
Yar içimde, can içimde
Gerçeği bulamam dışarıda, avuçlarımın içine yerleştirseler de...

Yorumlar

Yorum Gönder